Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yargıtay 20.02.2025 ALTINCI CEZA DAİRESİ Esas :2024/2388, Karar :2024/8319 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.04.2024 tarih ve 2022/75363 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 13.03.2024 tarihli ve 2022/7342 Esas, 2024/3434 Karar sayılı kararı Her ne kadar ilk derece mahkemesinin katılana yönelik müsnet suçtan dolayı sanık hakkında tayin ettigi 3 yıl 10 ay 20 günlük hapis cezasının miktarı itibarıyla temyize tabi olmadığı görülmekte ise de, sanık hakkında verilen beraat kararının istinaf incelemesini

Oluşturulma tarihi: 21.02.2025 23:14    Güncellendi: 21.02.2025 23:14
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ

Esas: 2024/2388
Karar: 2024/8319
Tarih: 03.07.2024
  • KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA
ÖZET
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.04.2024 tarih ve 2022/75363 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 13.03.2024 tarihli ve 2022/7342 Esas, 2024/3434 Karar sayılı kararı Her ne kadar ilk derece mahkemesinin katılana yönelik müsnet suçtan dolayı sanık hakkında tayin ettigi 3 yıl 10 ay 20 günlük hapis cezasının miktarı itibarıyla temyize tabi olmadığı görülmekte ise de, sanık hakkında verilen beraat kararının istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince beraat hükmünün hukuka aykırı olarak mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasından sonra anılan karara direnme yetkisi bulunmayan ve kanunen uyma zorunluluğu bulunan ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün aslında Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş bir karar olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, esas olarak Bölge Adliye Mahkemesince beraat hükmünün mahkûmiyet veya mahkûmiyet hükmünün beraat olması gerektiği yönünde bozma kararı verilemeyeceği, bu tür kararların istinaf basvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilmesi gereken kararlardan olduğu, bu şekilde verilen kararların ilk derece mahkemesi kararı niteliğinde bulunduğunun kabulü halinde esasen tarafların var olan temyiz haklarının ellerinden alınmış olacağının anlaşılmıştır.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/964 E. 2022/779 K.

SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık hakkında ilk derece mahkemesince yapılan duruşma sonunda beraatine ilişkin hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince ilgili suça yönelik mahkümiyeti gerektirir delil bulunduğu belirtilmek suretiyle bozulması üzerine ilk derece mahkemesince sanık hakkında; müsnet suçdan iki kez 3 yıl 10 ay 20 gün süreyle mahkûmiyetine ilişkin verilen kararın sanık müdafii tarafından istinafı üzerine incelemeyi yapan Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince esastan ret kararı verildiği sanık müdafinin temyizi üzerine inceleme yapan Dairemizin 13.03.2024 tarihli ve 2022/7342 Esas, 2024/3434 Karar sayılı ilamı ile oy birliği ile temyiz isteminin reddi yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.04.2024 tarih ve 2022/75363 sayılı yazısı ile verilen kararın kaldırılarak dosyanın bu suç yönünden esastan incelenip onanması yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya 03.07.2024 gününde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.04.2024 tarih ve 2022/75363 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 13.03.2024 tarihli ve 2022/7342 Esas, 2024/3434 Karar sayılı kararı Her ne kadar ilk derece mahkemesinin katılana yönelik müsnet suçtan dolayı sanık hakkında tayin ettigi 3 yıl 10 ay 20 günlük hapis cezasının miktarı itibarıyla temyize tabi olmadığı görülmekte ise de, sanık hakkında verilen beraat kararının istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince beraat hükmünün hukuka aykırı olarak mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasından sonra anılan karara direnme yetkisi bulunmayan ve kanunen uyma zorunluluğu bulunan ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün aslında Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş bir karar olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, esas olarak Bölge Adliye Mahkemesince beraat hükmünün mahkûmiyet veya mahkûmiyet hükmünün beraat olması gerektiği yönünde bozma kararı verilemeyeceği, bu tür kararların istinaf basvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilmesi gereken kararlardan olduğu, bu şekilde verilen kararların ilk derece mahkemesi kararı niteliğinde bulunduğunun kabulü halinde esasen tarafların var olan temyiz haklarının ellerinden alınmış olacağının anlaşılması karşısında, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan yeni mahkumiyet hükmünün temyizi kabil olduğu kabul edilip daire kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;



5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanun'un 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanun'un 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek temyiz sebebinin var olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Sanık hakkında kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve karar hukuka uygun olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, tebliğnameye uygun olarak 5271 sayılı Yasa'nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan karara yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.