Esas | : 2022/8853 |
Karar | : 2024/4635 |
Tarih | : 16.04.2024 |
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1987 E., 2021/485 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzelterek Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.06.2020 tarihli ve 2020/29 Esas, 2020/95 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bentleri, 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/1987 Esas, 2021/485 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılarak, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından kazanılmış hak korunarak neticeten 4.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafinin Temyiz İstemleri
Sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mağdurun, sanığın ablası olduğu, 17.01.2018 günü saat 16.50 sıralarında ikametine geri döndüğünde, kardeşinin de evde olduğunu ve girer girmez kendisinden para istediğini, parası olmadığını söylemesi üzerine "seni öldürürüm" diyerek çantasını karıştırmaya başladığı akabinde çantasındaki kredi kartlarını aldığını, kartlarını geri istediğinde ise mutfaktan aldığı bıçağı çektiği ve mağduru bıçak ile yaralaması şeklinde gerçekleşen olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.
Akbank Akşehir Şubesine yazılan müzekkere içeriğine göre; karta ilişkin kapatma başvurusunun yapıldığı ve olay tarihi itibari ile hesap bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Mağdurun, 24.01.2018 tarihli adli muayene raporunun içeriğine göre; sağ bacakta 2 cm kesi, sağ el bileği ve sağ ön kolda 2 cm'lik çizik, ense sağ bitim hizasında 4 cm'lik çizik ve ekimoz sol el orta parmakta hassasiyet ve kızarıklığa sebep olan yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde olduğu anlaşılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasındaki savunmasında, mağdurdan para istediğini ikrar ederek, buna sinirlenen mağdurun mutfaktan aldığı bıçağı kendisine doğrulttuğunu, mağdurun elinden bıçağı almaya çalışırken yaralandığını beyan etmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Mağdurun sıcağı sıcağına alınan beyanı, mağdurun doktor raporu, sanığın tevil yollu ikrarı ve bankadan alınan yazı cevapları karşısında sanık hakkında yağma suçundan mahkûmiyet kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
5237 sayılı Kanun'un “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2 nci maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar inidirilebilir.” denilmektedir. Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun'un 145 inci maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun (Y.C.G.K.) 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun'un 145. (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 5237 sayılı Kanun'un 145 inci veya 150/2 nci maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez. Hâkim indirim oranını aynı Yasa'nın 3 üncü maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Aynı Kanun'un 145 inci ve 150/2 nci maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Yasa'nın 34, 223, 230 ve 289 uncu maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır. Öte yandan hâkim, 5237 sayılı Kanun'un 145 veya 150/2 nci maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır. Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir. Nitekim Y.C.G.K'nın Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı, kredi kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır görüşü uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 150/2. maddesinin uygulanmaması gerekirken uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/1987 Esas, 2021/485 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun'un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, eleştiri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
04.2024 tarihinde karar verildi.