Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yargıtay 18.02.2025 ONUNCU CEZA DAİRESİ Esas :2023/15937, Karar :2025/1 Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu

Oluşturulma tarihi: 21.02.2025 23:14    Güncellendi: 21.02.2025 23:14
T.C.
YARGITAY
ONUNCU CEZA DAİRESİ

Esas: 2023/15937
Karar: 2025/1
Tarih: 06.01.2025
  • KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA
ÖZET
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında davaya devam olunacağı dikkate alındığında, somut olayda, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde başvurmasına dair Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2016/22 DS sayılı çağrı yazısının 18.01.2016 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 01.02.2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiş ise de; tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, kovuşturma şartı olan "ısrar" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemesince, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca "durma" kararı verilerek hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.

Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile, hükümlü hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün istinaf edilmeksizin 18.05.2017 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nın 309/1. maddesi uyarınca, 18.07.2023 tarihli ve 2022/10165 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.09.2023 tarihli ve KYB-2023/88583 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.09.2023 tarihli ve KYB-2023/88583 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 22.12.2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında davaya devam olunacağı nazara alındığında, somut olayda, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde müracaat etmesine dair Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının 18.01.2016 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, takiben sanığın vaka sorumlusu ile görüşmeye katılmak için 10 gün içinde Müdürlüğe müracaat etmemesi nedeniyle 01.02.2016 tarihli komisyon kararı ile kaydın kapatılmasına karar verildiği ve kapatma kararının bizzat sanığa 05.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de; tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, esasen denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği, kamu davası hakkında durma kararı verilerek yükümlü hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği cihetle, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 03.08.2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2015 tarihli ve 2015/29051 Soruşturma, 2015/577 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ve denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararın şüpheliye 07.12.2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,

B. Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14.01.2016 tarihli ve 2016/22 DS sayılı çağrı yazısının 18.01.2016 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 01.02.2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek kapatma kararının 05.02.2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği,
C. Erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 29.02.2016 tarihli ve 2015/29051 Soruşturma, 2016/2951 Esas, 2016/2461 sayılı iddianamesi ile Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
D. Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 24.03.2017 tarihli ve 2016/168 Esas, 2017/259 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
E. Dosya kapsamına göre;
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında davaya devam olunacağı dikkate alındığında, somut olayda, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde başvurmasına dair Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2016/22 DS sayılı çağrı yazısının 18.01.2016 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 01.02.2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiş ise de; tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, kovuşturma şartı olan "ısrar" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, Mahkemesince, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca "durma" kararı verilerek hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Kayseri 16.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2017 tarihli ve 2016/168 Esas, 2017/259 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.01.2025 tarihinde karar verildi.